Mesut
Eski üye
- Katılım
- 19 May 2021
- Mesajlar
- 119
- Tepki
- 13
Evrenin karanlık maddesinin şimdiye kadarki en büyük haritası yayınlandı.
Dünya'dan gözlemlenemeyen karanlık maddenin, evrendeki maddenin yaklaşık %80'ini oluşturduğu düşünülüyor.
Uluslararası Karanlık Enerji Araştırması'ndan (DES) bir bilim insanı ekibi, güney yarımkürenin gökyüzünün dörtte birini kaplayan yeni haritayı oluşturdu.
Bunu, uzak galaksilerden gelen ışığın Dünya'ya giderken nasıl bozulduğuna bakarak yaptılar.
Karanlık maddenin varlığı bize doğru gelen ışınları bükebilir.
Proje için yaklaşık 100 milyon galaksi gözlemlendi. NASA'ya göre sadece Samanyolu'nda 100 milyar yıldız var.
DES ekibi, University College London'dan araştırmacılar tarafından yönetildi.
UCL'nin fizik ve astronomi bölümünden Dr Niall Jeffrey, projenin baş yazarlarından biriydi.
"Evrendeki maddenin çoğu karanlık maddedir. Gece gökyüzünün büyük bir bölümünde bu geniş, gizli yapılara bir göz atmak gerçek bir mucizedir.
"Bu yapılar, Şili'deki Karanlık Enerji Kamerasından alınan fotoğraflarla yüz milyonlarca uzak galaksinin çarpık şekilleri kullanılarak ortaya çıkarılıyor.
"Genel olarak karanlık maddeyi gösteren haritamızda, yalnızca görünür madde ile yaptığımıza benzer bir model görüyoruz, büyük boş boşluklarla ayrılmış yoğun madde kümelerine sahip ağ benzeri bir yapı.
"Bu kozmik ölçekli yapıları gözlemlemek, evren hakkındaki temel soruları yanıtlamamıza yardımcı olabilir."
Karanlık maddenin varlığı, galaksilerin hareket biçiminden çıkarılabilir - bir arada kalırlar ve kümelerdekiler beklenenden daha hızlı hareket eder.
Makalenin yazarlarından bir diğeri, DES UK konsorsiyumunun başkanı ve aynı zamanda UCL Fizik ve Astronomi ekibinin bir üyesi olan Profesör Ofer Lahav şunları söyledi: "Görünür galaksiler karanlık maddenin en yoğun bölgelerinde oluşur.
"Gece gökyüzüne baktığımızda, gece bir şehrin ışıklarına bakmak gibi, galaksinin ışığını görüyoruz ama çevreleyen karanlık maddeyi değil.
Mor renkli bölge, Samanyolu'nun bir görüntüsünün üzerine yerleştirilmiş karanlık maddenin çizilmiş haritasıdır.
"Yerçekimsel mercekleme olarak bilinen bir teknik olan yerçekiminin ışığı nasıl çarpıttığını hesaplayarak, hem görünür hem de görünmez madde olarak resmin tamamını elde ederiz.
"Bu, bizi evrenin neyden yapıldığını ve nasıl evrimleştiğini anlamaya daha da yaklaştırıyor.
"Ayrıca, astronomideki en büyük veri kümelerinden birini analiz etmek için yapay zeka yöntemlerinin gücünü de gösteriyor."
DES'ten yapılan araştırmalar, evrenin nasıl çalıştığına dair standart kozmolojik modeli destekledi.
Dünya'dan gözlemlenemeyen karanlık maddenin, evrendeki maddenin yaklaşık %80'ini oluşturduğu düşünülüyor.
Uluslararası Karanlık Enerji Araştırması'ndan (DES) bir bilim insanı ekibi, güney yarımkürenin gökyüzünün dörtte birini kaplayan yeni haritayı oluşturdu.
Bunu, uzak galaksilerden gelen ışığın Dünya'ya giderken nasıl bozulduğuna bakarak yaptılar.
Karanlık maddenin varlığı bize doğru gelen ışınları bükebilir.
Proje için yaklaşık 100 milyon galaksi gözlemlendi. NASA'ya göre sadece Samanyolu'nda 100 milyar yıldız var.
DES ekibi, University College London'dan araştırmacılar tarafından yönetildi.
UCL'nin fizik ve astronomi bölümünden Dr Niall Jeffrey, projenin baş yazarlarından biriydi.
"Evrendeki maddenin çoğu karanlık maddedir. Gece gökyüzünün büyük bir bölümünde bu geniş, gizli yapılara bir göz atmak gerçek bir mucizedir.
"Bu yapılar, Şili'deki Karanlık Enerji Kamerasından alınan fotoğraflarla yüz milyonlarca uzak galaksinin çarpık şekilleri kullanılarak ortaya çıkarılıyor.
"Genel olarak karanlık maddeyi gösteren haritamızda, yalnızca görünür madde ile yaptığımıza benzer bir model görüyoruz, büyük boş boşluklarla ayrılmış yoğun madde kümelerine sahip ağ benzeri bir yapı.
"Bu kozmik ölçekli yapıları gözlemlemek, evren hakkındaki temel soruları yanıtlamamıza yardımcı olabilir."
Karanlık maddenin varlığı, galaksilerin hareket biçiminden çıkarılabilir - bir arada kalırlar ve kümelerdekiler beklenenden daha hızlı hareket eder.
Makalenin yazarlarından bir diğeri, DES UK konsorsiyumunun başkanı ve aynı zamanda UCL Fizik ve Astronomi ekibinin bir üyesi olan Profesör Ofer Lahav şunları söyledi: "Görünür galaksiler karanlık maddenin en yoğun bölgelerinde oluşur.
"Gece gökyüzüne baktığımızda, gece bir şehrin ışıklarına bakmak gibi, galaksinin ışığını görüyoruz ama çevreleyen karanlık maddeyi değil.
Mor renkli bölge, Samanyolu'nun bir görüntüsünün üzerine yerleştirilmiş karanlık maddenin çizilmiş haritasıdır.
"Yerçekimsel mercekleme olarak bilinen bir teknik olan yerçekiminin ışığı nasıl çarpıttığını hesaplayarak, hem görünür hem de görünmez madde olarak resmin tamamını elde ederiz.
"Bu, bizi evrenin neyden yapıldığını ve nasıl evrimleştiğini anlamaya daha da yaklaştırıyor.
"Ayrıca, astronomideki en büyük veri kümelerinden birini analiz etmek için yapay zeka yöntemlerinin gücünü de gösteriyor."
DES'ten yapılan araştırmalar, evrenin nasıl çalıştığına dair standart kozmolojik modeli destekledi.