Işınlanabilmek Artık Mümkün mü?
Son yılların en çok merak edilenleri arasında yerini alan ışınlanabilme konusu kesinlikle baştan sona incelenmesi ve araştırılma yapılması gereken bir durumdur. Bu sayede neler yapılabileceğini öğrenirken aynı zamanda yanlış bilgilerde arınmış olacaksınız.
Bilindiği gibi 2020 yılında ışınlanma teknolojisi adı altında milyonlarca yorum yapılıyor olsa da henüz medyaya yansımış somut bir delil bulunmamaktadır. Çok detaylı ve ayrıntılı bir konu olması nedeniyle kesinlikle yapılan çalışmaların tüm değerlendirmelerini iyice araştırmamız gerekecektir. Çünkü başta kuantum fiziği olmak üzere birçok dalın anlatılanlara dahil edilmesi ve doğru neticeler alınması gerekmektedir. Bu alanlarda yapılacak olan yanlış hesaplamalar veya elde edilen bilgilerin yanlış kaynaklı olması otomatik olarak doğru neticelerin alınmasına mani olacaktır.
Işınlanma Nedir? Nasıl Gerçekleştirilebilir?
Konu ilk bakışta sadece hayal ürünü gibi gelse de gereken fizik kanunları oluştuğu zaman çok ciddi ilerlemeler ve sonuçlar elde edilmesi kaçınılmaz olacaktır. Şöyle bir düşünüldüğünde radyo dalgaları kullanılarak ışınlanma olarak bilinen bir metot olduğu oldukça açıkça kabul edilmektedir. Yani masanızın üstündeki bir vazonun iki sokak arkadaki bir parka gidip geri gelmesi mümkün olmasa da vazonun görünümü ve bilgileri rahatlıkla, çok seri biçimde o yöndeki alana iletilebilir. Kuantum fiziği tam olarak burada devreye girmektedir. Bu kanuna göre bir nesnenin konumu ve zamanı aynı anda ölçülemez. Şöyle bir durum problem çıkarmaktadır. Kuantum durumu adı altındaki aşamada parçacıkların bir bütün halinde değil atomlar halinde değerlendirilmesi zorunludur. Yani bu ışınların gönderilebilmesi için tüm atomların kullanılması ve aynı zamanda hız kavramının da hesaba katılması gerekir. Böylelikle bu yolculukta karşılaşmakta olacağımız tüm hesap yanlışlıkları saniyeler içinde tüm sistemi baştan aşağı yok edecektir. Bunun için yapılacak olan hesaplamaların otomatik şekilde ilerleme kaydetmesi zorunludur.
Kuantum ışınlanmasının oluşturduğu etkilere bakıldığında ne ışınlanabilir nesneler nede soyut kavramlar uzayda tam olarak bulunmazlar. İkisinin de aynı anda aşama kaydetmesi gerekmektedir. Yapılacak olan değerlendirmeler baştan sona çift yönlü ilerlemeli ve çok dikkatli biçimde ayarlanmazsa kesinlikle problemlerin oluşturulması kaçınılmaz olacaktır.
Einstein’in Birleşik Alan Teorisi Nedir?
Bilindiği gibi tüm dünya üzerinde büyük bir etki oluşturmakta olan bu bilim adamı asla göz ardı edilemez sonuçlar elde etmiş ve gelecek nesillere aktarılmıştır. Einstein’a göre bilinen tüm nesneler ve elektro manyetizma sistemleri birbirleriyle orantılı çalışmaktadır. Birleşik alan teorisi aslına bakıldığında tamamen görünmez üzerine kurulu bir projeydi. Bu çalışmalar da bir diğer deha olarak kabul edilen Nikola Tesla ile birlikte çalışmalar yaptıkları öne sürülmektedir. Büyük alanda bir elektro manyetik bir alan oluşturulup gelen düşman gemilerinden görünmezlik sayesinde faydalanmış olunacaktı. Resmi merciler bu durumu sadece ışınlanma olarak nitelendirdiler. Görünmezlik farklı bir alan ve çalışma olarak kabul edilmektedir.
Işınlanmanın Tarihteki Yeri Nedir?
Işınlanma adı altında yüzlerce bilgi ve veri bulunsa da net olarak şu an somut bir delil bulunmamaktadır. 1900’lü yıllardan bu yana yapılmış çalışmalara bakıldığında en çok deneme ve bilgi paylaşımı Alman fizikçi Max Karl’i bulmaktayız. İlerleyen dönemlerde bu konu hakkında çoğu insanın başlangıçta onun paylaştığı bilgilerle aşama kaydettiği bilinmektedir. Diğer taraftan 1939 yılında Albert Einstein’ın kuantum fiziğinde yapmış olduğu açıklamalarından faydalanarak eserini tamamlayan Amerikan yazar Charles Hoy Fort LO! İsimli kitabında büyük ölçüde yer verilmektedir.
Elde edilen bilgiler oldukça kısıtlı ve oldukça delilsiz olarak sunulmaktadır. Bu kadar etkili olunması istenilen bir alanda bu denli problem oluşturması durumu ciddi anlamda çıkmaza sokmaktadır. 2020 yılında ışınlanma teknolojisi adında bir cihaz bulunmasa da çalışmaların kesintisiz şekilde ilerlendiği bilinmektedir.
Son yılların en çok merak edilenleri arasında yerini alan ışınlanabilme konusu kesinlikle baştan sona incelenmesi ve araştırılma yapılması gereken bir durumdur. Bu sayede neler yapılabileceğini öğrenirken aynı zamanda yanlış bilgilerde arınmış olacaksınız.
Bilindiği gibi 2020 yılında ışınlanma teknolojisi adı altında milyonlarca yorum yapılıyor olsa da henüz medyaya yansımış somut bir delil bulunmamaktadır. Çok detaylı ve ayrıntılı bir konu olması nedeniyle kesinlikle yapılan çalışmaların tüm değerlendirmelerini iyice araştırmamız gerekecektir. Çünkü başta kuantum fiziği olmak üzere birçok dalın anlatılanlara dahil edilmesi ve doğru neticeler alınması gerekmektedir. Bu alanlarda yapılacak olan yanlış hesaplamalar veya elde edilen bilgilerin yanlış kaynaklı olması otomatik olarak doğru neticelerin alınmasına mani olacaktır.
Işınlanma Nedir? Nasıl Gerçekleştirilebilir?
Konu ilk bakışta sadece hayal ürünü gibi gelse de gereken fizik kanunları oluştuğu zaman çok ciddi ilerlemeler ve sonuçlar elde edilmesi kaçınılmaz olacaktır. Şöyle bir düşünüldüğünde radyo dalgaları kullanılarak ışınlanma olarak bilinen bir metot olduğu oldukça açıkça kabul edilmektedir. Yani masanızın üstündeki bir vazonun iki sokak arkadaki bir parka gidip geri gelmesi mümkün olmasa da vazonun görünümü ve bilgileri rahatlıkla, çok seri biçimde o yöndeki alana iletilebilir. Kuantum fiziği tam olarak burada devreye girmektedir. Bu kanuna göre bir nesnenin konumu ve zamanı aynı anda ölçülemez. Şöyle bir durum problem çıkarmaktadır. Kuantum durumu adı altındaki aşamada parçacıkların bir bütün halinde değil atomlar halinde değerlendirilmesi zorunludur. Yani bu ışınların gönderilebilmesi için tüm atomların kullanılması ve aynı zamanda hız kavramının da hesaba katılması gerekir. Böylelikle bu yolculukta karşılaşmakta olacağımız tüm hesap yanlışlıkları saniyeler içinde tüm sistemi baştan aşağı yok edecektir. Bunun için yapılacak olan hesaplamaların otomatik şekilde ilerleme kaydetmesi zorunludur.
Kuantum ışınlanmasının oluşturduğu etkilere bakıldığında ne ışınlanabilir nesneler nede soyut kavramlar uzayda tam olarak bulunmazlar. İkisinin de aynı anda aşama kaydetmesi gerekmektedir. Yapılacak olan değerlendirmeler baştan sona çift yönlü ilerlemeli ve çok dikkatli biçimde ayarlanmazsa kesinlikle problemlerin oluşturulması kaçınılmaz olacaktır.
Einstein’in Birleşik Alan Teorisi Nedir?
Bilindiği gibi tüm dünya üzerinde büyük bir etki oluşturmakta olan bu bilim adamı asla göz ardı edilemez sonuçlar elde etmiş ve gelecek nesillere aktarılmıştır. Einstein’a göre bilinen tüm nesneler ve elektro manyetizma sistemleri birbirleriyle orantılı çalışmaktadır. Birleşik alan teorisi aslına bakıldığında tamamen görünmez üzerine kurulu bir projeydi. Bu çalışmalar da bir diğer deha olarak kabul edilen Nikola Tesla ile birlikte çalışmalar yaptıkları öne sürülmektedir. Büyük alanda bir elektro manyetik bir alan oluşturulup gelen düşman gemilerinden görünmezlik sayesinde faydalanmış olunacaktı. Resmi merciler bu durumu sadece ışınlanma olarak nitelendirdiler. Görünmezlik farklı bir alan ve çalışma olarak kabul edilmektedir.
Işınlanmanın Tarihteki Yeri Nedir?
Işınlanma adı altında yüzlerce bilgi ve veri bulunsa da net olarak şu an somut bir delil bulunmamaktadır. 1900’lü yıllardan bu yana yapılmış çalışmalara bakıldığında en çok deneme ve bilgi paylaşımı Alman fizikçi Max Karl’i bulmaktayız. İlerleyen dönemlerde bu konu hakkında çoğu insanın başlangıçta onun paylaştığı bilgilerle aşama kaydettiği bilinmektedir. Diğer taraftan 1939 yılında Albert Einstein’ın kuantum fiziğinde yapmış olduğu açıklamalarından faydalanarak eserini tamamlayan Amerikan yazar Charles Hoy Fort LO! İsimli kitabında büyük ölçüde yer verilmektedir.
Elde edilen bilgiler oldukça kısıtlı ve oldukça delilsiz olarak sunulmaktadır. Bu kadar etkili olunması istenilen bir alanda bu denli problem oluşturması durumu ciddi anlamda çıkmaza sokmaktadır. 2020 yılında ışınlanma teknolojisi adında bir cihaz bulunmasa da çalışmaların kesintisiz şekilde ilerlendiği bilinmektedir.
