İnternet sitelerimizi kurarken tasarımına gerçekten çok önem veriyoruz. Ancak seneler içerisinde dünyanın tasarım anlayışı değiştikçe, biz de sitelerimizi optimize etmek istiyoruz ve kendi estetik algılarımız da gelişiyor. Ancak bir noktadan sonra tam bir değişiklik getirmeden, sitelerimizi istediğimiz forma sokmamızın bir imkânı olmuyor. Buradaysa bir soru işareti karşımıza çıkıyor. Trafik kaybı yaşayacak mıyız? SEO’muz taklaya mı gelecek? Gelin detaylı bir çerçevede bu soruları ele alalım.
Öncelikle şunu söyleyelim, arama motorları siteniz üzerindeki bu kallavi değişikliği tanıyana kadar mutlaka bir yalpalama olacaktır. Bunun nedeni her şeyin kötüye gidecek olması falan değil yanlış anlamayın. Bu yeni tasarımınızla, sitenizin yeniden bir değerlendirilmeye alınması ve algoritma koşullarıyla yeniden denetlenmesi anlamına geliyor. Genellikle kısa süreli olan bu dengesizlik tekrardan bir düzene oturacaktır. Ancak haklısınız. Yeni gelen düzen ya eski halinden daha düşük bir trafiği de beraberinde getirirse?
Elbette büyük bir tasarım değişikliği ardından trafiğinin %90’ından fazlasını kaybeden pek çok forum üyemizi biraz araştırma yaparak görebilirsiniz. Fakat bekleyin, hemen korkmayın. Bunun sebebi, yeni tasarımlarının eski olana göre büyük eksiklikler barındırması oluyor. Geçmişte sayfa boyutları 1 MB’ı ancak aşarken, yeni tasarımda bu 5 MB’ı geçiyorsa, sayfa yükleme süreleri de buna bağlı arttıysa bir sorun var demektir değil mi? Ayrıca sorunlar sadece bundan da kaynaklanmıyor. Sayfa kod yapılarında Heading etiketlerinde (H Tags) yaşanan bozukluklar, responsive yeteneklerinin kayıpları da benzer sonuçların doğmasına neden olabiliyor.
Burada yapılması gereken çok basit efendim. Eski tasarımımızı yalnızca görsel olarak değil, yapısal olarak da daha iyi bir noktaya taşımalıyız. Sayfa düzenimizin eksikleri kapanmalı, gerekli şema (schema) ayarları eklenmeli ve dahası yükleme sürelerimiz daha optimize bir hâl almalı. İşte o zaman trafik kaybı gibi bir sonuçla karşılaşma ihtimalimiz de bir o kadar azalacaktır. Tasarım değişikliği süreci tamamlandığında Google gibi arama motorları sitemizi eskisine göre daha çok sevecektir.
Ayrıca son bir tavsiye verelim. Tasarım değişikliğinizi parça parça siteye getirerek düzensizlik dönemini uzatmaktansa, değişikliğin en azından en büyük parçasını tek seferde gerçekleştirmek daha faydalı olabilir. Yani örneğin yeni temanıza sitenizi geçirip, tema ayarlarını birkaç hafta boyunca yapmaktansa, süreci arka planda yürütmenizi öneririz. Daha sonrasında aktif edeceğiniz tüm bu değişiklikler, kararsız hale gelecek trafiğinizin daha kısa sürede düzene oturmasını sağlayacaktır.
Yeni bir hosting tercihi yapıldığında da benzer sorunlarla karşılaşılabiliyor. Ancak burada da önemli olan sitemizin daha iyi koşullarda hizmet vermesini sağlamak olmalı. Elbette daha yavaş, daha az yük kaldırabilen bir sunucuya geçersek trafiğimiz oldukça kötü etkilenecektir. O nedenle değişikliği, koşulları iyice araştırdıktan sonra gerçekleştirmek en sağlıklı yöntem olacaktır.
Daha önce tasarım değişikliği yaptınız mı? Yaşadığınız süreci yorumlarda bizimle paylaşırsanız çok seviniriz. İlerleyen içeriklerimizde görüşmek üzere.
Öncelikle şunu söyleyelim, arama motorları siteniz üzerindeki bu kallavi değişikliği tanıyana kadar mutlaka bir yalpalama olacaktır. Bunun nedeni her şeyin kötüye gidecek olması falan değil yanlış anlamayın. Bu yeni tasarımınızla, sitenizin yeniden bir değerlendirilmeye alınması ve algoritma koşullarıyla yeniden denetlenmesi anlamına geliyor. Genellikle kısa süreli olan bu dengesizlik tekrardan bir düzene oturacaktır. Ancak haklısınız. Yeni gelen düzen ya eski halinden daha düşük bir trafiği de beraberinde getirirse?
Tasarımınızla Sayfa Düzeninizi Daha İyiye Taşıyın
Elbette büyük bir tasarım değişikliği ardından trafiğinin %90’ından fazlasını kaybeden pek çok forum üyemizi biraz araştırma yaparak görebilirsiniz. Fakat bekleyin, hemen korkmayın. Bunun sebebi, yeni tasarımlarının eski olana göre büyük eksiklikler barındırması oluyor. Geçmişte sayfa boyutları 1 MB’ı ancak aşarken, yeni tasarımda bu 5 MB’ı geçiyorsa, sayfa yükleme süreleri de buna bağlı arttıysa bir sorun var demektir değil mi? Ayrıca sorunlar sadece bundan da kaynaklanmıyor. Sayfa kod yapılarında Heading etiketlerinde (H Tags) yaşanan bozukluklar, responsive yeteneklerinin kayıpları da benzer sonuçların doğmasına neden olabiliyor.
Burada yapılması gereken çok basit efendim. Eski tasarımımızı yalnızca görsel olarak değil, yapısal olarak da daha iyi bir noktaya taşımalıyız. Sayfa düzenimizin eksikleri kapanmalı, gerekli şema (schema) ayarları eklenmeli ve dahası yükleme sürelerimiz daha optimize bir hâl almalı. İşte o zaman trafik kaybı gibi bir sonuçla karşılaşma ihtimalimiz de bir o kadar azalacaktır. Tasarım değişikliği süreci tamamlandığında Google gibi arama motorları sitemizi eskisine göre daha çok sevecektir.
Ayrıca son bir tavsiye verelim. Tasarım değişikliğinizi parça parça siteye getirerek düzensizlik dönemini uzatmaktansa, değişikliğin en azından en büyük parçasını tek seferde gerçekleştirmek daha faydalı olabilir. Yani örneğin yeni temanıza sitenizi geçirip, tema ayarlarını birkaç hafta boyunca yapmaktansa, süreci arka planda yürütmenizi öneririz. Daha sonrasında aktif edeceğiniz tüm bu değişiklikler, kararsız hale gelecek trafiğinizin daha kısa sürede düzene oturmasını sağlayacaktır.
Bonus Bilgi: Sunucu Değişikliklerinde de Durum Benzer
Yeni bir hosting tercihi yapıldığında da benzer sorunlarla karşılaşılabiliyor. Ancak burada da önemli olan sitemizin daha iyi koşullarda hizmet vermesini sağlamak olmalı. Elbette daha yavaş, daha az yük kaldırabilen bir sunucuya geçersek trafiğimiz oldukça kötü etkilenecektir. O nedenle değişikliği, koşulları iyice araştırdıktan sonra gerçekleştirmek en sağlıklı yöntem olacaktır.
Daha önce tasarım değişikliği yaptınız mı? Yaşadığınız süreci yorumlarda bizimle paylaşırsanız çok seviniriz. İlerleyen içeriklerimizde görüşmek üzere.